Hakkımda


     83'te İzmir'de doğmuşum. Daha çiğdemi, gevreği, klorakı öğrenemeden Kars'a taşınmışız.Baba memur olunca ülkenin sınırlarını zorluyor tabi insan. Kars'a dair hatırladığım şeyse "çok fazla kar"dı.Tam at arabalarının peşi sıra koşturmaya, yakalayınca da keyifli bir yolculuk yapmaya alışıyordum ki kendimi Eskişehir'de bir bakkal amcaya elimdeki parayı uzatıp "Buna sımışka düşer mi?" derken buldum. Eskişehir'e taşınmıştık.Beş yaşındaydım.Ne bileyim Kars’ta öğrendiğim sımışkaya burada çekirdek dediklerini.

“Çocukluğuma dair ilk hatırladığım şey, okula gitmek meselesine aittir.” diye bahseder Atatürk anılarında. Benimse çocukluğuma dair ilk hatırladığım şey okuldan kaçmak meselesine aittir. Annem fırsat buldukça aile meclisinde bu konuyu açar zaten. Nasıl açmasın? Daha okul hayatımın ilk gününde Mehmet Ali Yasin İlkokulu’nun koridorunu hızla terk edip dışarı atmıştım kendimi. Üstümde siyah önlük, sırtımda kar yağdığında kızak olarak kullanılabilecek sertlikte kocaman bir çanta, arkamdaysa “Dur oğlum.” diye bağıran annem… Hep birlikte yokuş aşağı koşturuyorduk. Ta ki o şişman kadın can siperhane bir şekilde kendini yolun ortasına atıp, daha 89 yılında “Açaydım gollarımı…” sahnesini canlandırıncaya kadar. O kocaman sokak gözümde gittikçe daralıyor, zaten şişman olan kadınsa devleşiyordu. Geçecek bir yer kalmamıştı. Bir de “Dön lan geriye.” diye bağırmaz mı? Okul daha kötü bir yer değildir galiba diyip dönmüştüm.
    Eskişehir'de başka bir eve taşınınca okulum da değişti tabi.Yeni okulumun adı Bahattin Güney olmuştu.İlkokulu burada tamamlayabildim mi? Hayır.Memleketimize, Antalya'ya taşındığımızda dördüncü sınıftaydım.Eskişehirde de oynuyorduk ama Mehmet Kemal Dedeman İlkokulu'nda önlüğümüzün arkasındaki kuşaklara tutunarak trencilik oynamak daha bir zevkliydi. Çünkü önlüğüm artık siyah değil maviydi.Artık bu ilin şivesine alışmalıydım.Hem kendi memleketimdi nasıl olsa. Yıllar geçti.Ortaokulu Mareşal Fevzi Çakmak'ta, liseyi de Antalya Lisesi'nde okudum. Endeği ,hura,hindi gibi işaret zamirlerini, denizde çimmek gibi eylem belirten cümleleri profesyonelce kullanıp etrafıma hava atarken köyde biri çıkıp "Kapıyı dıkı gıynaşık ko." demesin mi? Babamın tayini Japonya'ya çıkmıştı da benim mi haberim yoktu? Ya da bizim atalar Kore'den falan mı gelmişti acaba?

    2002'de Afyon Kocatepe Üniversitesi, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği'ni kazandım.Dört yıl da bu şehirde kalınca insan dolmuşçu sağdıcın  "Encek vağ mı?" sorusunu "vağ vağ" diye cevaplayacak kadar Afyonlu oluyor tabi.

   2006'da Milli Eğitimle, Fikret Haluk Saraçoğlu Ortaokulu'nda bir dönem ücretli öğretmenlik yaparak kısa bir flört dönemi yaşadık. 2007'de ise kendi aramızda söz kestik. Burdur'un Çeltikçi ilçesine sözleşmeli öğretmen olarak atandım.Bir dönem de burada geçirdikten sonra baktık ki ikimiz de memnunuz İstanbul Esenyurt Ortaokulu için kadro imzalarımızı attık. Şu anda da Pendik'te öğretmenliğe devam etmekteyim. Anlayacağın Eskişehir'deki o şişman teyze beni öyle bir korkutmuş, öyle bir geriye döndürmüş ki otuzumu geçtim hala okula gidiyorum. Teşekkürler şişman teyze...  
Bu içeriği beğendiyseniz paylaşabilirsiniz.

0 yorum:

Yorum Gönder