Hatay ve Atatürk - Hatay'da Türk Askeri Nasıl Karşılandı?




     Bilirsiniz, Hatay'ın anavatana katılması hemen gerçekleşmemiştir. Fransızların işgalinden sonra ayrı bir Hatay Devleti kurulmuş. İlk ve son cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen, başbakanı da Abdurrahman Melek olmuştur.

     Abdurrahman Melek, Atatürk'ün Hatay'ın anavatana katılması konusunda ne kadar çok uğraştığını, hatta hastalığına rağmen güney illerine seyahatler düzenlediğini anlatıyor.
"Gazi Paşa'nın Adana'ya gelişlerinde yapılan törene biz de siyah bayraklarla katıldık. Karalar giymiş bir kız, 'Paşam bizi de kurtar!' diye bağırınca, Gazi Paşa, 'Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde kalamaz!' diye cevap verdi. Bayram ettik."

     Abdurrahman Melek'in 'Bayram ettik' sözü aslında bize Atatürk'ün tek bir sözüyle ne kadar büyük işler başarabileceğini ve halkın da buna yürekten inanmış olduğunu gösteriyor.

     Zaten Atatürk de bu konuda şöyle diyor; "Ben memleketi hiçbir zaman savaşa sürüklemem, fakat Hatay meselesi benim vazgeçilmez bir davam olmuştur. Gerekirse bunu kendi başıma halletmek için zorda kalırsam hemen devlet başkanlığından ve hatta mebusluktan istifade ederim."

     Sonrasında Abdurrahman Melek Türk ordusunun Hatay'a girişini şöyle anlatıyor;
   
    “23 Haziran’ da Orgeneral Asım Gündüz’ün başkanlığında bir Türk heyeti Hatay’a geldi, yer yerinden oynadı.

     25 Temmuz sabahı Binbaşı Süleyman’ın komutasındaki bir Türk taburu Payas sınırını aşarak Hatay’a girdi. Şehirlerden, köylerden binlerce insan sınıra hücum etmişti. Heyecandan ağlayanlar, askerlerin ayaklarına kapananlar, dua edenler vardı. Bir buçuk saat sonra da alay kumandanı Şükrü Kanatlı’nın komutasındaki Türk askeri Hatay topraklarına girdi ve halk görülmemiş bir coşkuyla askerleri selamladı. Askerleri karşılayanlar arasında Ermeni cemaat reisleri de vardı. Şükrü Kanatlı onlara iltifat ederek yüzlerini güldürdü. Türk askerlerinin geleceğini duyunca göç etmeye kalkan Ermenilere artık güven gelmişti.

     Herkes askerleri görmek için koşuyordu. Yüz bini aşan bir kalabalık yollarda Türk askerini alkışlıyordu. Fransız taburu da Türk askerlerine selam durdu. Her yer, 'Yaşasın Türk askeri, yaşasın Atatürk!’ sesleriyle inliyor, kurbanlar kesiliyor, insanlar askerlerin ayaklarına kapanıyordu. Bu coşkuyu hayatım boyunca unutamayacağım."

Bu içeriği beğendiyseniz paylaşabilirsiniz.

0 yorum:

Yorum Gönder